Hakkımda..

            42 sene önce Ankara'da doğdum. Başarısızlıkla geçen okul yıllarının ardından genç yaşlarda iş yaşamına atıldım, bu konuda da pek başarılı olamasam da halen yaşıyorum :)

          Bilmeyenlerin oyuncak diye nitelendirdiği plastik statik modeller yapmak en büyük hobim. Kutuların içindeki anlamsız halde duran bu plastik parçalarını bolca zaman ve emek harcayarak bazen gerçekçi bazende fantastik modellere dönüştürmek harika bir duygu..
             
          Modelcilik hobisi, uğraşırken her türlü manevi ve maddi  sorunları unutturup mutlu eden bir aktivite ve bir yaşam tarzı. Mesai saatlerinde çalışırken, yürürken hatta yatağa yatıp uykuya dalmak üzereyken hep aklımın bir köşesinde hobim var, içime işlemiş yani..

           İlkokul dörde giderken rahmetli Babür abinin dükkanının vitrininde yapılmış halde duran MAN çekiciyi görmemle başladı modelcilik serüvenim. Günlerce okuldan çıktıktan sonra gidip çekiciyi seyrettim, bu arada da deli gibi para biriktirdim.  Günler sonra içeri girip Babür abiye MAN ın fiyatını sordum. Daha önce hiç maket yaptın mı diye sordu, yok dedim yapmadım. Bana o zaman sen bununla başla deyip PM marka tam hatırlamıyorum ama 1/72 Mustang yada Spitfire uçak verdi. Bunu yap getir sonra başka maketlerde vericem dedi. Kutuyu kaptığım gibi Kızılaydaki Güven parka koştum. Mermer banka oturdum, zaten en fazla on tane olan parçayı maket ağacından burkarak çıkardım, kutudan çıkan uhuyla yapıştırıp modeli 10 dakika içinde yaptım. Geri Babür abinin dükkanına koştum, amca ben bunu yaptım, şimdi MAN kaç para dedim, üzerine birde fırça yedim. MAN ın yerine bana kırmızı bir Lamborghini verdi, bunu güzelce yap getir MAN ı düşünürüz dedi. Sanırım 20-30 parça bir kitti. Evirdim çevirdim yapamayınca başka birisine parayla yaptırdım. Bu seferde annem "aa, parçalıyken belli değildi, bu çok güzelmiş", diye arabayı aldı salondaki camlı vitrinin içine dantelli rafa koydu. Sonrasında kedinin ciğere baktığı gibi vitrinde seyretmekle yetindim, hevesimde kaçtı, MAN da hayal oldu. Bir süre sonra salonda istemeden çıkardığım bir yangında vitrinle baraber o modelde yanıp tarih oldu :))  Sonrasında uzun süre aklımdan silinen hobiye 2000 yılında tesadüfen Hobbytime mağazasını görüp içine girince içimdeki modelci ruhunun tekrar hortlaması ile geri döndüm. Bir süre 2. Dünya savaşı dönemi gemileri yaptım. 2004 yılında evime giren hırsızın bir çok eşyamla beraber tüm maket malzemelerimi ve yapılmış modellerimide çalmasıyla beraber tekrar verdiğim aradan sonra 2009 yılında sivil araçlara merak salmış olarak geri döndüm. Şimdi özellikle 1/24 ve 1/25 ölçekli Amerikan arabaları modelleri yapmayı seviyorum.  


         Sosyal hayatımdan ve  dinlenme zamanlarımdan tırtıkladığım anlarda yaptığım modellerimi meraklılarıyla paylaşmak da ayrı bir zevk..
 
       
        Her insanın bir hobisi olmalı.. 
  
        SEVGİLERİMLE..

        




        



             

              




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder